22 Haziran 2008 Pazar

TATiL

Bodrum ;Homeros’un ‘Ebedi mavilikler ülkesi’ dediği ve bir diğer Bodrumlu Cevat Şakir’in de ‘başka yerde olup nur içinde yatılacağına burada nur içinde yaşanır’ demesi boşuna değildir. Tarih boyunca, önceki adıyla Halikarnassos, sonra da Bodrum, paylaşılamayan ve uğrunda hep mücadele edilen bir yer olmuştur.
Bodrum, doğu ve batı limanlarının birleşmesinden meydana gelen yarımada üzerinde yükselen kalesi ve iki limanın kıyılarına dizilmiş bembeyaz evleri, gümbetleri ve denize inen daracık sokakları şöhreti dünyaya yayılmış yatları, tersaneleri ile ünlü bir yöredir.
Bugün Bodrum, bir tatil yöresinden beklenen tüm unsurları bünyesinde toplamış, yaz-kış yaşanabilecek önemli bir turizm merkezidir. Dünyanın dört bir yanından gelen zengin yatçılardan kısıtlı bütçesiyle bir pansiyonda uzun yaz tatili geçirebilen gelir gruplarına kadar tüm kesimlerin beklentisini karşılayacak donanıma sahiptir.
Bodrum Türkiye’de ziyaretçi potansiyeli en yüksek olan tatil beldelerinden bir tanesidir. Yaz aylarında burayı ziyaret eden gerek yabancı gerek yerli turist sayısı ile nüfusunu bir anda artar. Ancak Bodrum sadece yaz aylarında ziyaret edilebilecek bir yer değil. bodrum otelleriÖzellikle bahar aylarında bir çok insanın tercih edeceği bir yer olan Bodrum eylül ekim aylarında zefiriye adı verilen rüzgarın serin esintisi eşliğinde ne sıcaktan bunaltan ne de soğuktan üşüten bir iklime sahiptir.
Bodrum her tarza hitap ediyor olmasıyla bu kadar meşhur bir bölge olduğunu söylemek yanlış olmaz! Lüks otellerde konaklayabilir, minderlerin üzerinde güneşlenebilir, maviye olan hayranlığınız Bodrum’da tepelerinden görünen deniz ve gökyüzü uyumuyla daha da artabilir, su altı dünyasının en bilinmezini keşfedebilir, tarih kalıntılar müzeler, alışveriş, gece eğlenceleri, ya da palmiyeler arsında uzun yürüyüşler yapabilir, köy yaşantısı içinde huzur bulabilir, güneşin batışını seyrederken hayata bir kere daha sımsıkı sarılabilirsiniz.
Bodrum Kalesi: Bodrum’u Bodrum yapan bir çok özelliklerden bir tanesi de, her yerden görülen kalesidir. Surların heybetli duruşlarının haricinde içini gezme fırsatını da kaçırmayın!
Bodrum Kalesi, 15 yüzyıldan bu ana dimdik ayakta kalan yapılan bir tanesidir. Yıllara, farklı kültürlere, savaşlara tanıklık etmesi duruşuna ayrı bir özellik katmaktadır. St. Jean şövalyeleri tarafından yaptırılan kale, içi içe 3 surdan ve 5 kuleden oluşuyor. Şövalyeler zamanında içinde bulunan kilse 1525 yılında camiye çevrilmiş, 1895 yılında ise içine bir hamam eklenerek bugünkü halini alıyor.
Su Altı Arkeoloji Müzesi: Bodrum berrak denizi ve keşfedilen keşfedilmeyi bekleyen su altı yaşamıyla alternatif sporlardan hoşlanan insanlar için önemli bir merkezdir. Ancak burada ki su altı dünyası sadece balıkların ve canlıların yaşamalarıyla bitmiyor. Suyun altında yatan tarih Bodrum’da su yüzüne çıkıyor. Bodrum Kalesinin içinde yer alan bu müze 1964 yılında açılmış Dünyanın ve Türkiye’nin ilk ve tek, su altı müzesi olan bu müze Bu müzede şüphesiz en çok ilgi çeken ise; üç ayrı batık gemi sergilenen bölümdür.
Mozole: Dünyanın 7 harikalarından biri olan Mozole, Bodrum’da bulunuyor. Daha doğrusu, bulunuyordu demek daha doğru olur! 1303 yılında bir depremle yıkılan bu yapının M.S 12 yüzyılda yapıldığı düşünülmektedir.. Bugüne kadar sadece tarihçi Plinius’un anlatılarından yola çıkılarak çizilen bir resmi bulunmaktadır. Basamaklı bir piramit görünümümde olan bu harikanın tepesinde zafer arabaları bulunuyordu.Antik Tiyatro: Antik Tiyatro özellikle yaz aylarında içinde düzenlenen çeşitli organizasyonlarla adından oldukça söz ettiren bir yerdir. Göktepe yamaçlarında buluna tiyatroda bir yanda mükemmel bir manzara, bir yanda M.Ö. yılardan kalma bir yapının içinde bulunmanın vermiş olduğu farklı duygularla keyfinize keyif katacak olan bir yerdir. Yaklaşık 4.000 kişilik kapasiteli olan Bodrum Tiyatrosu’nda devam edilen kazı çalışmalarında en son çeşitli yolar ve odalar bulunmuştur.
Bodrum’da yapılan en aktif spor, sualtı sporlarıdır. Maske, şnorkel ve palet kullanarak sualtının derinliklerini keşfedin.
Yaz aylarında tatil için Bodruma gelenlerin çoğu,Bodrum yarımadası sahillerinde tatillerini çeşitli şekillerde geçirirler.Kimi,sadece güneşlenip gece daha bir aktiv eğlence tarzı seçerken,bazıları deniz sporlarını tercih eder.Yarımada kıyılarında yelken,kayak ve wind surf yaparak çok elverişli rüzgarlar ve koylardan yaralanırlar.Bodrum’da en aktiv yapılan spor ise sualtı sporlarıdır.Bodrum sualtı sporlarının merkezi, kısaca Mekkesidir.
Mavi dünyanın gizemli derinliklerine merakınız varsa doğru adrese geldiniz demektir.İster dalma eğitimi alın,isterseniz sadece bu yaz kıyılarda maske,şnorkel,palet kullanarak sualtı dünyasını keşfedebilirsiniz.
Serbest dalış yaparak gerçekleştireceğiniz dalışlar sırasında ise belki hiç uğramadığınız koyların maviliklerinde,düşünü bile kurmadığınız bir hayatın sürprizleri ile karşılaşabilirsiniz.
Ege ve Akdeniz’in birbiriyle kucaklaştığı Bodrum’un tertemiz mavi denizinde derinlere ulaşacağınız yerlerden başlıcaları;Karaada,Oraklar,Akyarlar,Turgutreis, Yalıkavaktır.
Karaada; Bodrum’un hemen içinden başlayacak olursak hemen karşıda görülen silüet Karaada’dır. Kos’a (Yunan Adası) bakan yüzündeki sığlıklarda nefesle çeşitli balık ve kabuklular yanında fok balığı bile görme şansınız vardır.Günlük motorlarla gidebileceğiniz adaya özel tekne ile gitmek daha verimli olur.
Kaçakçı Koyu,Poyraz Koyu ve Yassıkaya etrafında dalış okulları devamlı dalış yaptıklarından,bu koylar bir nevi koruma altındadır.Bu yüzden,daha tekneler yaklaşır yaklaşmaz,balıklar teknelere yemlenmek için gelirler.Koyların denize açılan burunları ve koy içindeki sığlıklar Mürekkep balığı,Karagöz,Kefal sabahın erken saatlerinde kumluk ve kırık taşlık bölgelerde Ahtapot,Vatos ve deniz kabuklularının kralı Triton görebileceğiniz canlılardan sadece birkaçıdır.
Şnorkel dalıcılığı yaparken unutulmaması gereken kural;kullandığınız malzemeye alışık olmanız,dönemeyeceğiniz kadar kıyıdan uzaklaşmamak,sürat teknelerine dikkat edip tanımadığınız canlıyı ellememek,mümkünse sualtında hiç bir canlıyı tutmamaktır.
Oraklar; Teknesi olanların iyi bildiği Oraklar gerçekten insanı büyüler.Tekneyle giderken Papuç burnunu geçerken altınızdaki mavilikte M.Ö.VI.yy.dan kalma bir batığın yattığını duyunca hemen dalış kursu alıp sualtı arkeloğu olma duygusuna kapılabilirsiniz.Kargıcık bükü,Orak adaları teknelerin Gökova yolculuklarının başladığı ve bir nevi bittiği muhteşem güzellikte bir koydur.
Sea Garden Oteli’nde bulunduğu bu koya vasıtayla karadan da ulaşabilirsiniz.Şnorkel dalışları için Kıstak adası güney ucu sığlıkları ve Orak adasının Gökova’ya bakan yüzü ve pırıl pırıl suları ve altındaki sualtı manzarası mağaralarının içindeki renkli süngerler ve macro hayat,Türkbükü’nde tüketilen Mohito’lardan daha etkili olabilir. Sığlıklardaki rokfor peyniri dokusunda yatay kesilmiş kayalar buraya ayrı bir gizem vermektedir.
Akyarlar; Akyarlar’dan tekne ile gidebileceğiniz süper bir dalış noktasıda,Kargı adasıdır.Her türlü tekne adanın Bodrum’a bakan güney yüzünde demirleyebilir.Su üstünde gördüğünüz yapı bütün ihtişamıyla sualtında devam etmektedir.Rengarek kayaların arasında,Papağan balıkları,Baracüdalar,Sinaritler,Kefaller,ufak sürülere saldıran Torikler suyun ve bölgenin dinamiğine uygun bir canlılık sergilerler.Burda balık avlanmaması çok yerinde olur.
Turgutreis; Turgutreis civarındaki adalara gitmek için tekne şarttır.Aşırı avcılıktan nasibini alan bu yöredeki derinliklerde mavi tarih yatmaktadır.Şnorkelle rahatlıkla görebileceğiniz binlerce yıllık amforalar,birbirine kaya gibi yapışmış sizi bekler.Hemen yanı başında direği suyun üstünde görünen,koyun taşırken Yassı adanın sğlıklarına çarpıp batan Mirna M serbest dalarak rahatlıkla göreceğiniz bir gemidir.Kaç metre dalabilirseniz dalın,gemi hemen altınızda.Bu bölge tüplü dalışlara kapalı.Diğer adaların kıyıları da dalmaya çok uygundur.
Yalıkavak; Süngerciliğin önemli yerleşim merkezlerinden Yalıkavak,Xuma beach gibi beach club’ların civarındaki şamandıralanmış bölgelerde şnorkel dalışları yapabilirsiniz.Tekne ile çıkacak olursanız Gemitaşı,Dodo Beach’in açıklarındaki taşlıklar,Kızılada ve Çatal adasında süper dalışlar yaparken binlerce yıllık ticaret gemilerinin yükü olan testi parçalarını gözden kaçırmayın.Bodrum’da Yat Turizmi Akdeniz, Ege Denizi, Karadeniz ve Marmara Denizi, Türkiye’yi kuzey, batı ve güneyden çevrelemektedirler. Türkiye, yatçıların her gece değişik, özel demir atacakları koy, körfez ve plajların hazinesidir ve Mavi Yolculuğa ev sahipliği yapmaktadır. Bu şiirsel deniz yolculuğu, insanın kara yerine deniz perspektifinden tarihi deneyimi, körfezlerde ve denizlerde rüzgara yelken açmak ve tabiatla birleşmek anlamındadır. Bu yolculuk, aynı zamanda, sizi Kleopatra’ nın özel plajına, Olimpos Dağı’nın ebedi ateşine ve eski uygarlıkların binlerce arkeolojik kalıntısına götüren bir yolculuktur.
Türkiye’de yatçılık, size kıyı köy ve kasabaların sevimli ve konuksever halkı ile gerçekten yararlı kültürel değişim deneyimi sağlayacaktır. Genellikle batı ve kuzeybatıdan esen ılımlı rüzgarlar, doğanın tadına varılmasını sağlayarak, uzun yaz mevsimini yatçılık için ideal hale getirmektedir. Bazı bakır turkuvaz kıyılar ve korumalı körfezlerden deniz seviyesinden neredeyse 3.000 metre yükseklikte dağ tepelerini seyretmek mümkündür.
Türkiye’de yatçılık, sizi tekrar tekrar gelmeye, kıyıda başka bir köşeyi keşfetmeye ve deniz hayatını yeniden yaşamaya özendirecektir
Marinalar
Türkiye’nin en donanımlı marinaları Güney Ege ve Akdeniz kıyılarında İzmir, Kuşadası, Bodrum, Datça, Bozburun, Marmaris, Göcek, Fethiye, Kalkan, Kaş, Finike, Kemer ve Antalya’da yer almaktadır. Bu tam donanımlı limanlarda, yatçılar gereksinim duydukları hizmet ve malzemeleri bulabilmektedirler. Antalya, Dalaman, İzmir ve İstanbul havaalanları tüm Türk marinalarına süratli bağlantı kurarlar. Kolay bir uçuştan sonra yatınıza binip deniz yolculuğunuza başlayabilirsiniz.
Tartışmasız Ege sahillerinin “en can alıcı noktası olan Bodrum, bohem atmosferi ile insanları büyülemektedir.
Rodos şovalyeleri tarafından inşa edilen Ortaçağ kalesi; Ege Denizi ve Akdeniz’in birleştiği Bodrum’un körfezine girişi korumaktadır. Bodrum Kalesi’de Sualtı Arkeoloji Müzesi bulunmaktadır.
Bodrum’da alış verişi zevk haline gelmiştir. Hatıra eşyaları her yeri doldurmuştur. Bodrum Turban Marinası sevimli ve iyi donatılmış marinalarından biridir.
Demir atılacak yerlerden biri, güzel manzaralı Akbük’tür. Sedir Adası böcek kabuklarından kaynaşan kum ile plajın ve körfezin karşı yakasındaki Kıran Dağı’nın manzarasını ön plana çıkarmaktadır. Atmışaltı Körfezi ve girintili çıkıntılı sahil çizgisine sahiptir. Datça kasabası çok sayıda renkli deniz ürünleri lokantası, pub ve diskoteğiyle yatçıların popüler bir mola noktası haline gelmiştir.
Hisarönü Körfezi’nde sakin Keçibükü Koyu yer almaktadır. Körfez Marina’nın çevredeki dağ ve ormanlar ve doğal kum oluşumu olan uzun “Kızkumu” (batık iskele) gibi çok sayıda doğal güzelliği bulunmaktadır. Türkiye’nin gulet - inşa merkezlerinden biri olarak ün yapmış Bozburun Kasabası bulunmaktadır. Bir türkuvaz cenneti olan Kumlubük, körfezin güney sahilindedir; kuzey sahilde, suyun ardında, Rodos şehri Amos yer almaktadır. Turunç’ta doğal bir liman, suları ile geniş bir açıklığa yönelmiştir.
Guletler
Türkiye’nin yerli deniz aracı Guletler özgün tasarımı, pratiklik ve mavi yolculukla özdeşleşen rahat bir tarzı kaynaştırmaktadır. Yıllardır balık avı ve ulaşım amaçlı kullanılan geleneksel sanat türünden geniş güverteli guletler şimdiki görüntülerine doğru gelişme göstermişlerdir.
Bodrum, Bozburun, Marmaris, İstanbul ve Karadeniz kıyılarındaki tersanelerde inşa olunan bu gemiler, motorlarıyla birlikte deniz aracı teçhizatıyla donatılmaktadırlar. Guletlerdeki yolcu sayısı geminin boyuna bağlı olmakla birlikte, çoğu sekiz ile on iki kişi barındırabilmektedir. Bu gemiler, yolculara müstakil konaklama sağlayabilmekte, kiralandıklarında hizmet ve eğlence olanağı vermektedirler. Modern Guletler bir evin tüm konforuna sahiptir. Deniz yolculuğunda küçük grupların yakınlığı, dostluk ve paylaşma atmosferini geliştirmekte; müşteriler ve mürettebat arasında rahat ilişkiler yaratabilmektedir. Seyahat acentaları özel gruplar veya istenildiğinde münferiden charter ve belirli turlar düzenleyebilirler.
Bir Guletle, büyük okyanus gemileri Kruvazörün aksine, kıyıda gizlenmiş ve çoğu kez metruk koy ve körfezler keşfedilebilir. Küçük liman ve yerleşimler kıyı hayatının büyük gemilerin gerçek şekilde yansıtamadığı samimi bir görünümünü sunmaktadırlar. Bir bakıma Gulet odası denize bakan manzaranın devamlı değiştiği tam servisli bir otele benzetilebilir.BODRUM KUPASI
Charter yatlarının kaptan ve sahipleri genelde yaz sezonu boyunca teknelerini kendi zevkleri için pek kullanamazlar. Bodrum Kupası onlar için de bir fırsat yaratır; dostlarını, sevdiklerini yanlarına alıp Ekim’in üçüncü haftasında heyecana, eğlenceye ve tatile yelken açmaktadırlar. Bodrum’un çok renkli mozaiğine büyük katkıda bulunduğuna inandığımız Bodrum Kupası Yelkenli Ahşap Yat Yarışları, deniz üstünde bir şenliktir… Yelken kullanımının sevdirilmesi ve yaygınlaştırılması gibi eğitsel amaçlar da gözeten ve ahşap yatların tanıtımına büyük katkı sağlayan bir etkinliktir aynı zamanda da… Bodrum Kupasının, kendi yatı ile katılanların yanısıra, katılan teknelerin çoğunun charter yatı olması nedeni ile dünyada eşine ender rastlanan bir yaklaşımla, profesyonel olsun veya olmasın, isteyen herkesin mürettebat veya yolcu olarak yarışa katılabilme özelliğinden dolayı ayrı bir önemi vardır. Bodrum Kupası, katılanların yarış heyecanının yanısıra, Mavi Yolculuk zevkini de tadabildikleri en büyük deniz organizasyonudur..
Kısaca, Bodrum Kupası bir tutkudur 1989′dan bu yana… ERA Bodrum Yat Kulubü sektördeki en eski acentalardan biri olan ERA Yatçılık, charter yatlarında yelken yapacak deneyimli denizcilere duymuş olduğu gereksinimin karşılanamadığı gerçeğinden yola çıkarak sorunu aşabilmek için, yelken kullanımının yörenin gençlerine öğretilmesi, sevdirilmesi ve yaygınlaştırılmasını amaçlayarak 1994 yılında ERA Bodrum Yat Kulübünü ,Türkiye Yelken Federasyonuna federe ederek kurdu. Bu tarihten itibaren de, Bodrum Kupasının organizasyonu, ERA Bodrum Yat Kulübüne devredildi. Kulüp, Bodrum Kupasının yanısıra, amaçları doğrultusunda Optmist ve Laser sınıfı yelken kurslarını başlattı. İlk meyvalarını çok kısa sürede veren bu kurslar neticesinde, 1998 yılı Türkiye şampiyonluğu ve daha birçok ulusal ve uluslararası dereceler kazanılarak, Türk Optimist Yelken Milli takımına yeni birçok sporcu yetiştirilmesine de önayak olundu. Sektörün en büyük açıklarından biri olan yelkenli bir okul gemisi ihtiyacını da bu bağlamda gündeme getiren Kulüp, Bodrum’da böyle bir projenin başlatılmasında da öncü rolü üstlendi.

Hiç yorum yok: