17 Aralık 2007 Pazartesi

Çeşme

Çeşme
Her kesimden ve her yaştan tatilcinin her yaz akın ettiği Çeşme’de, her yaz bir öncekinden daha hareketli geçiyor. Bitmek bilmeyen gece eğlenceleri, sabahın ilk ışıklarına kadar devam ediyor. Çeşme güneşi ile birlikte eğlencenin yerini, deniz ve güneşin keyfi alıyor. Uzakdoğu’yu aratmayan güzellikteki plajlar dolup taşıyor ve Çeşme’nin keyfini tatilciler doyasıya çıkarıyor.
Ege insanı, denizi, doğası, yerleşim bölgeleri ve turistik bölgeleri ile Türkiye’nin gözde yerlerinden biri arasında bulunuyor. Ege’nin incisi İzmir’in batısında yer alan Çeşme, M.Ö 7.yy’da Giritliler tarafından kurulmuş. Büyük İskender tarafından ele geçirilene kadar Pers egemenliğinde kalan ilçe, tarih boyunca pek çok egemenliğin himayesi altına girmiş. Çeşme’de bugün hala en çok ziyaret edilen yerlerden biri olan Çeşme Kalesi’nin tarihi de oldukça ilginç; II. Beyazıt tarafından 1508 yılında yaptırılan kale, döneminde ticaret ve savaş gemilerini kötü hava koşullarına ve düşman saldırılarına karşı korumak için inşa edilmiş. Çeşme Kalesi’nin içersinde bir de Çeşme Arkeoloji Müzesi yer alıyor. Dikdörtgen şeklinde yapılan kalenin 6 adet kulesi bulunuyor. Üç yanı hendeklerle çevrili olan kalenin içerisinde bulunan Kaptan-ı Derya’nın Aslanlı Heykeli ziyaretçiler tarafından ilgi ile karşılanıyor.
Tarihin içinde konaklamak…
Eğer Çeşme’de hangi otelde kalacağınıza karar vermediyseniz, hem tarihi dokusu hem eğlencesi ile bir bütün olan Kervansaray’ı size önerebiliriz. 1528 yılında Kanuni Sultan Süleyman tarafından yapılan Kervansaray, zamanında özellikle yabancı tüccarların konaklamak ve eşyalarını koymak için kullandıkları bir yer olarak tasarlanmış. Şimdilerde 45 odalı bir otel halinde hizmet veren Kervansaray’da konaklamasanız bile, eğlence mekanlarını ve tarihi dokusunu gidip ziyaret ederek görebilirsiniz. Çeşme’ye görsel güzellikler katan, Anadolu kültürünün izlerinin yaşatılmasıyla ayrı özellikler taşıyan Çeşmeler, mimari özellikleri ve çeşmelerinden akan soğuk suyu ile ziyaret edilmesi gereken bölgelerden. 1739 yılında yapılan Mehmet Ketkuda Çeşmesi, 1837 yılında yapılan Ahmetçioğlu Hacı Memiş Ağa Çeşmesi, 1883 yılında yapılan Kabadayı Çeşmesi ve 1851 yılında yapılan Hafize Raiba Hatun Çeşmesi, bölgede bulunan önemli çeşmelerden sadece bir kaçıdır. Çeşme’ye gittiğinizde deniz ve güneşin yanı sıra bölgenin meşhur kaplıcalarında şifa bulabilirsiniz. Çeşme’nin kaplıcalarının şifalı olduğuna dair günümüze kadar gelen efsaneler birden çoktur. Çeşme’ye 5 km uzaklıkta bulunan Ilıca’da bulunan suyun sıcaklığı 55 derece civarında… Romatizma, kadın hastalıkları, metabolizma rahatsızlıkları gibi birçok hastalığa iyi geldiği söylenen Ilıca kaplıcalarını mutlaka ziyaret etmelisiniz. Çeşme’de özellikle son 5 yıldır, yapılan tatil köyleri, 5 yıldızlı oteller, konaklama merkezlerinin yanı sıra ardı ardına açılan gece klüpleri ve beach’ler, Çeşme’yi adeta bir eğlence merkezi haline getirdi. Bodrum’dan sonra Ege’de özellikle yaz sezonunda fazlasıyla rağbet gören yerlerden biri olan Çeşme’de, yaz eğlenceleri ise dillere destan bir boyuta ulaştı. Olağanüstü sayılabilecek kalitede kumun, güneşin ve denizin birleştiği Çeşme’de her yıl uluslar arası şarkı festivali düzenleniyor.
İzmir’den Çeşme’ye karayollarından iki şekilde ulaşabilirsiniz. Asfalttan gitmeyi denerseniz, İzmir’den 77 km, otobandan gitmeyi tercih ederseniz 80 km’lik otoyol olmak üzere iki şekilde Çeşme’ye varabilirsiniz. Çeşme- Sakız Adası arasında düzenlenen feribot seferleri ile bir saatte ulaşabileceğiniz Çeşme’den İtalya’nın Bari, Brindisi Limanlarına yolcu taşımacılığı da mevcut.
Çeşme’de kendinize ziyafet çekin!Çeşme’de günbatımını seyrederken masanızı süsleyen Ege’nin lezzetli balıklarının yanında bir kadeh Çeşme şarabı ile keyifli saatler geçirebilirsiniz. Çeşme gezinizin ardından isterseniz bir şişe şarap satın alıp, hem kendinizi hem de sevdiklerinizi şımartabilirsiniz. Çeşme’de yiyebileceğiniz lezzetler saymakla bitmez; özellikle çipura, levrek, ahtapot ve midyeyi denemeniz gerekiyor. İzmir’in meşhur “kumru”sunu da yemeden dönmemelisiniz. Çeşme lezzetli kavunları ve enginarları ile de damaklarda unutulmayacak tatlar bırakıyor. Ege’de olupta, Ege mutfağının muhteşem lezzetlerinden tatmadan olmaz tabii ki. Hemen hemen her restoranda, yöresel lezzetlerin ikramlarını denememezlik etmeyin! Dönerci Mevlüt ustadan nefis döner ve kebapları Lades Kebap’ta, Meşhur Alaçatı köftesini ise Martı Cafe’de yiyebilirsiniz. Dalyan Körfez Balık Restaurant’ta ise birbirinden lezzetli balıkların tadına bakabilirsiniz.
Çeşme son yıllarda gözde eğlence merkezleri ile adından oldukça söz ettiren bir tatil beldesi haline geldi.Yeni açılan mekanlar, plaj partileri Çeşme’nin gece hayatını oldukça hızlandırıyor. Çeşme ayrıca eğlence sektörü olarak diskolar ve barlar haricinde düzenlenen çeşitli festivaller sayesinde oldukça popülerdir. Çeşme Kalesi’nin etnik ortamında, Haziran – Temmuz ayları arasında düzenlenen Uluslar arası İzmir Festivali görülmeye değer organizasyonlardan…
Altın Yunus Hotel, Sheraton Çeşme, Club Ilıca, Altın Yunus, Pırıl Otel, Grand Ontur, Babaylon Otel Çeşme’de kalabileceğiniz otel alternatiflerinden sadece birkaçı…

Hiç yorum yok: