17 Aralık 2007 Pazartesi

Kapadokya

Kapadokya
60 milyon yıl önce; Erciyes, Hasandağı ve Güllüdağ’ın püskürttüğü lav ve küllerin zamanla rüzgar ve yağmur tarafından aşınmasıyla ortaya çıkan doğa mucizesi Kapadokya, uzun dönemler Hristiyanlığın önemli merkezi konumunda olmuş. Kayalardan oyularak yapılan evler bölgeyi devasa bir sığınak görünümüne daha da çok büründürmüş. Doğanın gücü Peribacaları’nı oluştururken bir yandan da bu peribacalarının içlerine evler yapılarak, o zamanların izlerini kalıcı olarak bizlere bırakmışlar. Günümüzde turizm açısından büyük bir öneme sahip olan Kapadokya, korunmaya alınan bölgelerin en iddialı ve en ilginç yerlerin başında geliyor.
Tarihi dokusu ile coğrafi mucizeyi bir arada gördüğünüzde şaşkınlığınızı gizleyemeyeceksiniz. Nevşehir-Kapadokya’ya giderken mevsimi iyi belirlemeniz gerekiyor, aksi taktirde kış aylarında soğuk ve yağışlı havaya, yaz aylarında ise kavurucu sıcaklara hazırlıklı olmanız gerekiyor. İlkbahar ve sonbaharın başı bu geziniz için ideal zaman olacak…
Uçhisar’dan başlayacağınız gezintinize, Göreme, Ortahisar ve Ürgüp rotasını izleyerek devam edebilir; Avanos’a gidebilir ve yol üstünde Kızılçukur’da olağanüstü günbatımı manzaralarını seyredebilirsiniz. Nevşehir-Ürgüp karayolu üzerinde bulunan Uçhisar Kalesi turunuzun en önemli ziyaret noktalarından biri olmalı. Göreme Vadisi’ni tepeden görebileceğiniz kaleye üç farklı kapıdan girebiliyorsunuz ve bu kapıların üçü de tek bir salonda birleşiyor.
Kapadokya bölgesinde tek kullanılan mimar malzeme taştır. Volkanik yapısı dolayısıyla çok yumuşak ve işlenebilir olan taş, zamanla rüzgarla temas ederek daha dayanıklı hale gelerek, Kapdokya bölgesinin şekillenmesinde büyük rol oynamış.
Çok çeşitli uygarlıkların kendilerine dönem dönem tarihte yer buldukları Kapadokya Bölgesi, özellikle Bizans döneminde dinsel önem kazanmıştır. Bölgede vadilere serpilmiş 600’den fazla kilise bulunuyor. Karanlık Kilise, Tokalı ve Kızlar Manastırı Göreme Bölgesi’nde en çok ziyaretçi akınına uğrayan yerlerden… Kayaların oyularak yüzlerce kilise haline getirildiği Ihlara Vadisi’nde ise Eğritaş, Direkli ve Yılanlı Kiliseleri günümüze ulaşmayı başaran kiliselerden. Yörenin en büyük kilisesi olan Üzümlü Kilise ise Zelve Vadisi’nde bulunuyor. Bu vadide doğa yürüyüşleri yapabilir, bisiklet turları düzenleyebilirsiniz.
Kapadokya’da yaşayan ilk uygarlığı Hititler olduğu rivayet ediliyor. Kapadokya’nın Kızılırmak kıyı kasabası Avanos’da o zamandan bu zamana süre gelen bir takım adetlerinde onlardan kalma alışkanlıklar olduğu konuşuluyor, tıpkı çanak çömlek yapımı gibi. Kızılırmak’ın getirdiği kırmızı topraktan elde edilen seramik hamuru ile yapılan çanak-çömlek Kapadokya’nın geleneksel ürünleri arasında bulunuyor. Avanos’ta çanak-çömlek haricinde barlar, kafeler ve birbirinden güzel bahçeler de kesinlikle ilginizi çekecektir.
Yeraltında kalmış pek çok tarihe tanıklık edebileceğiniz Kapadokya’da gördüklerinize inanamayacaksınız. Tarihte yaşayan insanların ilkel bir hayat yaşadıklarını düşünüyorsanız eğer çok büyük hayal kırıklığına uğrayacaksınız demektir. Havalandırma sistemlerinde, çöp toplama mekanizmaları ile oluşturulan yeraltı yerleşim alanları tarihi merak etmeyenlerin bile ilgi odağı olacak. Hıristiyanların tehlike anında kullanmak için kurdukları yeraltı şehirleri güvenli yapıları ile ziyaretçilerde büyük hayranlık uyandırıyor. Derinkuyu Yer altı Şehri’nde 20 bin kişinin yaşadığı söylentisini yerini kimilerinin 100 bin kişinin yaşadığı iddiası alıyor. 18-20 kat olduğu bilinen yeraltı şehrinin yalnızca 8 katı ziyaret edilebiliyor.
Nevşehir’i birde gökyüzünden gezmek istemez misiniz? Nevşehir’in sembolü haline gelmiş balonlarla, yaklaşık 15 dakikada gezmeye vaktinizin olmadığı yerleri görecek, havadan göreceğiniz güzelliklere daha da hayran kalacaksınız.
İstanbul’dan arabayla 730 km olan Kapadokya’ya, Ankara’dan 267 km’de ulaşabilirsiniz. İzmir’den ise uzaklık 763 km…
İstanbul’dan yola çıkıyorsanız; Çamlıca-Kaynaşlı yolunu geçip Bolu Dağı’na vardıktan sonra, Gerede-Ankara otoyoluyla Kırşehir yoluna; ordan da Hacıbektaş-Avanos üzerinden Kapadokya’ya ulaşabilirsiniz.Bölgeiçi ulaşımda minibüs ve otobüslerden faydalanabilir, dilerseniz otomobil ve bisiklet kiralayabilirsiniz. Taksi de bir diğer alternatifiniz.
Kapadokya’nın yöresel şaraplarından içmeniz, Cumartesi günleri kurulan Ürgüp pazarına gitmeniz, Türk-İslam sanatı eserlerini barındıran Hacıbektaş Müzesi’ni gezmeniz, Uçhisar Kalesi’nden muhteşem Nevşehir manzarısını seyretmeniz, Rengarenk kumaşlardan yapılmış Soğanlı Vadisi bez bebeklerinden satın almanız ve yöreye özgü testi kebabının tadına bakmanız önerilir…

Hiç yorum yok: